29 Mayıs 2009 Cuma

fried green tomatoes at the whistle stop cafe


lise 2 yazında arkadaşım önermişti ve ben az önce izledim bu filmi,ve de çook beğendim,keşke daha önce izleseydim.

- Papazın incil üzerine yemin ettiğine inanamıyorum.

-Aslında pek sayılmaz.Eğer yargıç daha yakından baksaydı, "Moby Dick"in bir kopyası olduğunu görebilirdi.

- Ama neden böyle bir şey yaptı?

- Seni yeniden kilisede görmenin vereceği tarif edilemez mutluluk için... Ki ona bunu senin pişmanlığının bir göstergesi olarak öneren bendim.

- Ona söz vermedin, değil mi?

- Evet,bayan. Verdim.Ve ben asla sözümden dönmem.

-Bin yıl bile yaşasam,seni asla affetmeyeceğim.

-Hangisi daha kötü bilmiyorum, kilise mi hapishane mi?

birisi blogunda şöyle demiş,hoşuma gitti çok...

" iki hikayeyi Idgie, farklı zamanlarda farklı kişilere kritik zamanlarda anlatır. Kritik zamanlar için insanın en azından iki üç hikayeye sahip olması gerektirdiğini düşündürtür insana."

2 yorum:

  1. me and you and everyone we know'u izle mutlaka, bence seversin :)
    yan odama gelsene, sohbet ederdik, yemek yerdik, bkool isterdik, plastikimsi milkşeykler içerdik :D

    YanıtlaSil
  2. ahlaksız teklifler bunlar:)offf:(:(

    YanıtlaSil